Geçmişte yaşanan kazalar, kayıplar, şiddet, afet gibi olaylar zihinsel ve duygusal izler bırakabilir. Travma terapileri ile bu izler iyileştirilebilir ve kişi yeniden güven duygusunu kazanabilir.
Uzun süren mutsuzluk, isteksizlik, yorgunluk, değersizlik ve umutsuzluk hissi depresyonun belirtileridir. Terapiyle kişinin düşünce yapısı güçlendirilir, yaşam enerjisi yeniden kazanılır.
Aniden başlayan yoğun korku, kalp çarpıntısı, nefes darlığı ve bayılma hissi gibi belirtilerle kendini gösterir. Panik atak, terapi ile kontrol altına alınabilir ve yaşam kalitesi artırılabilir.
Zihne sürekli takılan düşünceler (obsesyonlar) ve bu düşünceleri azaltmak için yapılan tekrar eden davranışlar (kompulsiyonlar), kişinin yaşamını zorlaştırır. Bilişsel davranışçı terapi ile OKB yönetilebilir hale gelir
Toplum içinde konuşma yapma, tanımadığı insanlarla iletişim kurma gibi durumlar kişide yoğun kaygıya neden olabilir. Terapi ile özgüven gelişir, sosyal beceriler güçlenir.
Alkol ve Madde Bağımlılığı
Kumar Bağımlılığı
Teknoloji Bağımlılığı
Bağımlılık bir irade sorunu değil, psikolojik bir hastalıktır. Terapi süreciyle tetikleyici faktörler ele alınır ve sağlıklı başa çıkma yolları geliştirilir.
Yas, sevdiğimiz birini veya önemli bir şeyi kaybettiğimizde yaşadığımız doğal duygulardır. Bu süreçte üzüntü, öfke, inkar gibi farklı duygular hissedebiliriz.
Yas her kişide farklıdır ve zaman alabilir. Bazen duygular çok ağır olabilir ve günlük hayatı zorlaştırabilir.
Yas sürecinde destek almak, duyguları anlamak ve hayatımıza devam etmek için önemlidir.
Aile bireyleri arasındaki iletişim sorunları, çatışmalar, ebeveyn-çocuk ilişkileri, evlilik sorunları ve boşanma süreci gibi konularda profesyonel destek sunar. Aile içi dengeyi yeniden kurmak mümkündür.